Cehennem İçimizde Kapısı  da Denizli’de ! : Hierapolis – Hades’in Kapısı 

Denizli nbr cnm? Bundan üç dört sene evvel İtalyan arkeologlar Hierapolis’te cehennemin kapısını buldular! Şok şok şok! Yok o kadar da değil cnm, hepsi antik çağlarda kaldı..  Geçenlerde yine gündeme gelen bu enteresan haber ile ilgili benim de konuşacaklarım var! “Aman sen geri kalma!” dediğini duyar gibiyim ehe :))) Konu, içerik bakımından türlü goygoylara  açık lakin ben bambaşka ‘ kapılar ‘ açmak istiyorum sana :))) Cehennemin kapısı da ancak Denizli’de olabilirdi diye çevirdiğimiz  birtakım geyikler oldu elbette ama izninle ben baĞzı şeyler anlatmak istiyorum.

Hades Yeraltı Tanrısı Buralarda  Bir Yerlerdeydi

Mitolojiye merakım ta lise yıllarıma dayanır. O zamanlar Zeyna, Herkül izler türlü türlü Yunan Tanrısı adı ezberlerdik. Hades benim dikkatimi hep cezbetmiştir. Zira o zamanlar ‘ karanlık’, ‘siyah’,’metal’, ‘gotik’ olan her şey gençleri kışkırtıyordu. Yeraltı edebiyatı okuyup kendimizi olur olmaz her şeye kışkırtıyorduk :))

Hades o zamanlar aşırı karizmaydı tabi benim için.

Ki nitekim türlü türlü heykeltraşların da bolca tasvirini yaptığı mitolojik karakterlerin başında geliyordu. Şimdilerde  sosyal medyanın maymunu olmuş da diyebiliriz koskoca Tanrı’yı sen kalk hipster  yap! Yakışıyor mu yahu!? 😀

Nedir o öyle asasıyla köşedeki coffee shop a girip, bol köpüklü lattesini sipariş verecekmiş gibi bir haller. Mac’ini açıp vegan birkaç siteden bal kabaklı, badem sütlü hede hödö alışverişi yapacakmışçasına ehuha. Bunlar ölüler ülkesine ters hareketler. Ee madem heykel dedik, heykeltraş dedik o zaman şimdi biraz bizdeki cehennemin kapısıyla haşır neşir olmuş bir Fransız Heykeltraş’tan bahsetmek isterim:

Auguste Rodin Cehennemin Kapıları

1880’lerde zaten çoktan başlamış olan hipster akımının… ehuhea.. Rodin, ünlü Fransız heykeltraş Denizli’de cehennemin kapısının varlığından haberdar değildi belki ama Dante’nin ünlü  İnferno’ sundab etkilenerek Cehennemin Kapısı’nı yaptı.

Burada sana tanıdık gelen bir figür yok mu? Dikkatli bakarsan görebilirsin. En yukarıda.Düşünen Adam 

Bu Düşünen Adam‘ın hikayesi de ilginç aslında. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden tanıdığın bu heykelin temellerini bu eserinde atan Rodin için çok yakınındaki bir insanı zaman içinde delirtti, tımarhaneyi boylamasına sebep oldu denilir. Valla ben tarihin yalancısıyım :))

Auguste Rodin- Camille Claudel Aşkı

1800’lü yıllarda kadınlara sanat yasak; fakat gizli kapaklı atölye çalışmaları yapmalarına mani değildi tabi bu. Henüz 17 yaşında Rodin’e çırak gelen Camille‘nin makus talihi çok fena bir şekilde değişmek üzereydi. Ahh ahh.. Birbirlerine aşık oldular ( hep öyle olmaz mı zaten?:)) Yalnız Camille çok yetenekliydi ve hatta boynuz kulağı tam manasıyla geçti!

Ve denir ki bir yerden sonra Rodin Camille’den çok etkilenir, ilham alır oldu. Onun cehennemin kapısı eserini yaparken de sevgilisinin tesiri altında kaldığı söylenir. Bu tabi ki hiç bir zaman mutlu bir aşk olmadı. Psikozdan psikoza koşan, iki büyük sanatçının egolarıyla çarpıştığı bir savaş alanıydı adeta ve Camille‘nin sinirleri bu mücadeleye daha fazla dayanamadı. Bir gün ani bir sinir kriziyle yaptığı o canım heykellerin hepsini kırıp, ortalığı darmaduman ederek Rodin‘in kendisini öldürme planları kurduğunu sayıklamaya başladı. İşte bu paranoylar onun hayatının son 30 senesini akıl hastanesinde geçirmesine mal oldu. İki sanatçı yanyana pek olmuyor sanki be cnm;) İsteyen Camille Claudel’in bu trajedi dolu hayatını izleyebilir, Juliette Binoche çok iyi oynamış zira 

Yaa işte herkes kendi cehennemini yaratıyor:))) diyor ve bir başka cehennemin kapısı sevdalı üstada geçiyorum

Dante

Deyince bir ürperiyorum ben. O nasıl bir akıl?! O nasıl bir edebiyat!! İtalyan edebiyatının epik şiiri İlahi Komedya‘yı duymayan yoktur herhalde ( komedya dır aslında adı fakat sonraları önüne İlahi  getirilerek Hristiyanlaştırılmıştır) Cennet, Cehennem ve Araf tan oluşan bu üç bölümlük epik şiir herkesi çok etkiledi yıllarca. Hollywood el atmasa olmaz zaten Dan Brown‘ın kitaplarını hatırla. Tom Hanks’lı serileri, en son yine Dante’nin Inferno‘sunu izledik. Şu cehennem ve kapısı tahmininden daha fazla meşgul etti yüzyıllarca özellikle sanatçıları..

Mesela Botticelli 

Venüs’ün Doğuşu tablosunu gözün bir yerleden ısırıyordur. Bu kültleşmiş tabloyu artık hediyelik eşya dükkanlarında dahi görürsün. İşte Botticelli   de Cehennemin Kapısı’nı arayan sanatçılardandı. Dante’den 200 sene sonra O’nun Inferno‘sundan etkilenerek resmettiği Cehennem  tablosu baktıkça insanın içini ürpertiyor.

Bu Cehennem ve Kapısı arayışı hiç durmamış anlaşılan. Ve Dante bir taş atmış kuyuya, türlü ressam, heykeltraş, şair, yazar o taşı oradan çıkaramamış besbelli! Bilselerdi kapı burada, Denizli’de!

Gustave Dore de Cehennemle İlgileniyordu

Gelelim benim favorime: Gustave Dore. Ünlü Fransız ressam, illüstratör Cervantes, Edgar Allen Poe( Kuzgun illüstrasyonlarını görmen lazım!) gibi birçok ünlü şair ve yazarın eserlerini resimlemişti ve elbette Dante‘yi ve elbette İnferno‘yu! 

Kendisine hayranlığım gotik metalci günlerime dayanır ehea:)) Diyorum ya o zamanlar karanlık, epik ne varsa hepsinin hayranıydık ve ben özellikle Gustave Dore’nin groupie’siydim :))

Bence tarihin gelmiş geçmiş en iyi illüstratörlerindendir Gustave Dore ve kendisi de Cehennem fikrinden nasibini fazlasıyla almıştır :))

Bitirirken…

Ya evet cehennemin kapısı  da bizdeymiş ahuhaha! goygoylarını yaptıktan sonra biraz üstüne oturup düşününce bunları çıkardım. Hep derim ya hani ergenlikte bu şehirden kaçıp kurtulma hayalleri kurardım  diye… Bana tam o zamanlar bu  Cehennemin Kapısı da Denizli’deymiş bilgisi verilseydi altına imzamı atardım!:)) O zamanlar insan kabuğunu kırmak, uzaklara gitmek istiyor çünkü. Ben bayağı uzaklara gittim taa İstanbul’a:)) İşte 30lu yaşlarla beraber o zamanlar anne babaya yapılan tüm” gideceğim buralardan mehhh!! bu nasıl şehir yaaa?!!” atarları memlekete tıpış tıpış dönmek suretiyle suratımda patladı!ehua  Ya çünkü büyüyorsun, hele İstanbul’da   ne büyümek ama! Ha Denizli çok mu harika? Yoo… Ama işte sen büyüyünce anlıyorsun cennet de cehennem de ‘içimizde’  O yüzden lütfen şehirlere çamur atmayalım :))) Sıkıldıkça gez, dolaş gel:)) Cehennem içimizde kapısı da Denizli’de!:))))

Yorum bırakın